İstanbul Gezilecek Yerler

İstanbul Gezilecek Yerler yazımızda şehrin her iki yakasını da komple anlatan bir içerik oluşturduk. Onlarca gezilecek yer sizleri bekliyor!

Şehir Hatları Vapurları ile Boğaz Turu

İstanbul’un simgelerinden biri olan şehir hatları vapurları bilinenin aksine sadece ulaşım aracı olarak değil. Aynı zamanda turistik tur yapmak için de kullanılıyor. Bu turistik turun rotasındaki yerler çok güzel olunca İstanbul Gezilecek Yerler listemize ilk sıradan girdi.

Turistik Boğaz Turları

Vapur ile boğaz turu yaparak hem güzel bir gün geçiriyorsunuz, hem farklı bir aktivite oluyor. Ayrıca vapurların uğradığı yerleri gezip sonra tekrar gelen vapur ile geldiğiniz yere dönme şansınız oluyor.

Boğaz turları ikiye ayrılıyor. Kısa boğaz turu ve uzun boğaz turu. Uzun boğaz turları her gün yapılıyor. Kısa boğaz turu ise Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri yapılıyor.

Uzun boğaz turunun kalkış yeri Eminönü. Son uğradığı yer ise Anadolu Kavağı. 10:35’te Eminönü’den kalkan vapurlar 12:25’te Anadolu Kavağı’na varıyorlar. Ters istikamatte de 15:00’te Anadolu Kavağı’ndan hareken eden vapurlar 16:40’ta Eminönü’ye ulaşıyorlar.

Uzun boğaz turunun avantajı, boğazda görülmesi gereken tüm yerleri denizden ve trafiksiz seyretme şansınızın olması. Aynı zamanda bir varış noktasında inip orayı da gezmek için 2,5 saatlik vaktiniz oluyor. Sevgiliniz ile neredeyse tam bir günü dolu dolu geçirebilirsiniz.

Kısa boğaz turu ise Eminönü ile Ortaköy arasında çalışıyor. İstanbul’un tarihi yerleri için kısa bir tur oluyor bu aslında. Aynı zamanda Ortaköy’de bir şeyler yemek için de ideal bir rota. Ortaköy’den tekrar vapurla dönmek için dönüş vapurunun kalkış saatine kadar 1 saat zamanınız olduğunu da unutmayın.

Şehit hatları vapurlarının 2021 yaz tarifesine ulaşmak için tıklayın.

Mehtap Gezisi

Şehir hatları vapurları ile en özel ve romantik gezi tahmin edersiniz ki Mehtap Gezisi. Boğaz turu, canlı müzik keyfi ve sonra gelsin yemekler. Bir bakıma keyifli bir restoranın içinde canlı müzik eşliğinde boğaz turu yapmak gibi bir aktivite. Yaz aylarında yapılan Mehtap Gezisi turlarının da sefer saatlerini öğrenmek için tıklayın. Bu gezi İstanbul Gezilecek Yerler yazımızın en romantik gezilerinden biri…

Anadolu Yakası

Üsküdar

Uçurtma Müzesi

Üsküdar’da bulunan Uçurtma Müzesi konsept olarak yine Türkiye’de tek, dünyada ise 19 müzeden biri olan bu müze 1986 yılında Mehmet Naci Aköz tarafından toplanan 2500’den fazla ürün içeren koleksiyona sahip. Aynı zamanda giriş de ücretsiz ve ziyaret saatleri 09:00 – 17:00 arasında. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Müzeli Eğitim projesine de dahil bir olduğunu ekleyelim. Özellikle çocuklu aileler için son derece eğlenceli bir yer olduğunu garanti edebiliriz size.

Aynı zamanda bu müzeyi oluştururken 40 yıllık bir emeğin olduğunu da belirtelim. Tam 40 yıl boyunca onlarca ülkeden toplanmış çok sayıda uçurtmanın sergilendiği bu müze tam bir emeğin sonucu. Eğlenceli bir gün geçirmek için tavsiye ederiz.

Kuzguncuk

İstanbul’un en güzel semtlerinden biri hiç kuşku yok ki Kuzguncuk. Eski İstanbul’u hiç bozulmamış hali ile hala yansıtan bir yer. Aynı zamanda boğazın kenarında olduğu için de manzara nefis.

Kuzguncuk’a geldiğinizde semtin sakinliği ve nezih ortam ilk olarak dikkatinizi çekecektir. Peki Kuzguncuk’ta sevgiliyle ne yapılabilir?

Güne güzel kahvaltı ile başlamanızı öneririz. Kuzguncuk’ta kahvaltı için harika mekanlar bulunuyor. Kahvaltı sonrası ise Kuzguncuk sokaklarını keşfedip, boğaz kenarında yürüyüşe geçebilirsiniz. İstanbul’un çoğu yerine göre çok daha sakin bir gün geçirmek için tavsiye ederiz.

Adalar

İstanbul Gezilecek Yerler listemizin en popüler lokasyonlarından birine geldi sıra. Biri dediğimize de bakmayın tam dört tane görülmesi gereken ada var burada. Prens Adaları aslında beş adet ancak gezmeye daha müsait olanlar Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada.

Adalarda keyifli bir gezi yapabilirsiniz. Gece konaklayıp, adalardan günübirlik ziyaretçilerin ayrılması ile bambaşka bir ada ortamında sokaklarda gezin deriz. Tatlı bir İstanbul akşamında keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Büyükada’da akşam 8-9 civarında artık kalabalık da iyice çekilmişken, manzaranın tadını çıkardık. Tavsiye ederiz!

Biz Prens Adaları’nın tamamını ayrı ayrı ve çok detaylı olarak da kaleme aldık. Gideceğiniz adayı belirlemek adına aşağıdaki yazılarımızı okumaızı öneririz.

Büyükada

Prens Adaları’nın en büyüğü ve gezilecek en çok yer olan ada burası. Özellikle Büyükada içinde bisiklet turu yapmak, tarihi konakların arasında yürümek çok keyifli.

Büyükada Gezilecek Yerler yazımız için tıklayın.

Heybeliada

ikinci büyük ada olmasına rağmen Büyükada’ya göre çok daha sakin bir yer. Aslında daha çok plajları ile öne çıkıyor desek doğru olur. Anadolu yakasında denize girilecek yerler arıyorsanız tercih edebilirsiniz.

Heybeliada Gezilecek Yerler yazımız için tıklayın.

Burgazada

Prens Adaları içinde ufak olmasına rağmen metrekare başına görülecek güzel ve önemli yer sayısı fazla olan yer burası. Aynı zamanda Sait Faik Aabasıyanık’ın müzeye dönüştürülen evi o kadar güzel ki, sadece burayı görmek için bile gitmek lazım.

Burgazada Gezilecek Yerler yazımız için tıklayın.

Kınalıada

Beşiktaş, Kabataş ya da Kadıköy’den geliyorsanız vapurun ilk uğradığı ada burası. Bu nedenle ulaşım daha kısa sürüyor. Kınalıada’da bir tatil havası hissettirecek yerler çoğunlukta. Plajları, kendin pişir kendi ye tarzı yerleri ve sakinliği ile kafa dinlemeye uygun bir yer.

Kınalıada Gezilecek Yerler yazımız için tıklayın.

Ağva

Hem deniz, hem de dere etrafında yapılacak çok sayıda aktivite var. Özellikle kahvaltı ve gezi keyfi bambaşka oluyor. Bununla birlikte Ağva’daki otellerin de keyifli birkaç günlük dinlenme için mükemmel olduğunu ekleyelim.

Ağva’ya gittiğinizde vaktin çok çabuk geçtiğinden şikayet etmeniz çok olası. Güne güzel bir kahvaltı ile başlayın. Dere üzerinde tekne ile tur yapmak ya da deniz bisikletine binip gezmek, ormanlık alanda yürüyüş ve sahile inmek derken gün nasıl geçti anlamıyor insan.

Riva

İstanbul’un Karadeniz kıyılarındaki bir güzellik de burası. Çok sayıda plajı var. Canınız gezinizi balık yiyerek tamamlamak istiyorsa alternatif mekan onlarca bulunuyor. Riva Plajı, Riva Halk Plajı, Elmasburnu Kadınlar Plajı, Kaptanın Mezarı ve Gelara Koyu en popüler ve meşhur olanları.

Bunların haricine Çayağız Deresi boyunca sıralanmış butik oteller ile restoranlarda envai çeşit yemek sizi bekliyor. Özellikle güne güzel bir kahvaltı ile başlamak istiyorsanız önce buralar gelip, sonra Riva’yı gezmeye başlamak iyi fikir.

Şile

İstanbul’daki en güzel kaçış noktalarından birisi de şüphesiz ki Şile. Hem çarşı pazarını gezmek, hem balıkçı barınaklarında ve sahilde gezmek pek keyifli. Ayrıca taze balıkları yiyebileceğiniz çok sayıda yer var.

Şile’de özellikle sahili gören yerlerdeki kafelerde de oturup manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. Bununla birlikte Şile’de de günübirlik ya da birkaç günlüğüne deniz kaçamağı yapmak güzel bir seçim olacaktır.

Şile Saklıgöl

Şile’ye henüz gelmeden ara bir yoldan ulaşabileceğiniz Saklıgöl, özellikle yemek ve gezmeyi birlikte yapmayı sevenler için ideal. Gölün etrafına dizilmiş birkaç adet tesis bulunuyor. Malzemelerinizi yanınızda getirip mangal ve semaver kiralayabilirsiniz. Ya da yemekleri de buradaki tesislerden alıp mangan ücreti ödememeyi de tercih edebilirsiniz.

Aynı zamanda gölün etrafında tur atmak yaklaşık 1 saat sürüyor. Bu bakımdan göl manzaralı doğa yürüyüşü yapmak için de son derece ideal. Genelde kalabalık olduğu için özellikle hafta sonu günler sabahtan giderseniz iyi yerde masa bulma şansınız var.

Polonezköy

İstanbul Gezilecek Yerler listemize kuzeyden devam ediyoruz. Polonezköy, bozulmamış doğası ve harika mekanları ile en cazip konumlardan biri.

Doğal ortamda yürüyüş, bisiklet turu ve otellerde konaklama yapabilirsiniz. Aynı zamanda kahvaltı için de çok sayıda kaliteli mekan olduğunu ekleyelim. Farklı bir gün geçirmek için tercih edebilirsiniz.

Kadıköy ve Moda

Kadıköy’e ulaşmak son yıllarda artık metro da olunca çok kolay hale geldi. Kadıköy ve Moda’da aktivite oldukça fazla. Kafeler başlı başına hangisine gitsek acaba diye düşündürecek kadar fazla. Moda sahilinde oturmak, yürüyüş yapmak, çimenlerde oturup keyif yapmak çok keyifli.

Moda sahilinin tarihi yarımadaya bakan tarafını ise gün batımı zamanında görmek lazım. Yürüyüş yapıp manzarayı seyretmek İstanbul’un en güzel manzaralarından birini size sunacaktır.

Kadıköy’e geldiğinizde iki alternatif yol var. Metro çıkışından çıkıp ya da Bahariye’den devam edip 10 dakikalık yürüyüş ile Moda’ya ulaşabilirsiniz. Gerisi ise tamamen nerede oturup bir şeyler yesek içsek kararı vermek üzere size kalmış.

Barış Manço Evi

Bu satırları yazarken fonda Barış Manço’nun güzel şarkısı “Yine Yol Göründü Gurbete” çalıyor. Hava sağanak yağışlı. Soğuk bir kış günü. Pandemi döneminde bu satırları yazarken acaba bize ne zaman yine yol görünecek diye düşünmeden edemiyoruz haliyle. Belki siz bunları okurken çoktan bugünler geride kalmış olur, umarız.

Kadıköy Moda’da yer alan Barış Manço Evi’ni gezerken duygulanmamak elde değil. Özellikle kendisinin balmumu heykeli çok gerçekçi olmuş. Bir zamanlar yaşadığı kendi evi olan bu binayı gezerken detaylara ne kadar önem verdiğini bizzat görme şansınız olacak.

Müzeye giriş ücretinin 10 TL olduğunu da söyleyelim. Bununla birlikte POS cihazı da geçerli değil aklınızda bulunsun. Evi gezerken Barış Manço’nun eşyaları, programlarında kullandığı müzik aletleri, kıyafetleri ve aldığı ödüller sergileniyor. Başka bir deyişle, Barış Manço’nun hayatını bir defa daha izlemiş oluyorsunuz.

Ataşehir

Düştepe Oyun Müzesi

Öncelikle burasının da çocuklu aileler için çok ideal olduğunu söyleyerek başlayalım. Aynı zamanda tabii ki yetişkinler için de eğlenceli. Ataşehir Belediyesi ve yine Sunay Akın imzalı harika bir müze oluşturulmuş. Özellikle İstanbul Oyuncak Müzesi sonrası bu müzede de imzası olan Sunay Akın’ın ne kadar büyük ve önemli bir iş yaptığını belirtmeden edemeyeceğiz.

Bununla birlikte müzenin ismi de çok orijinal. Oyuncaklar bizim hangi yaşta olursak olalım hayal alemine sokar değil mi? İyi düşünülmüş kesinlikle! Aynı zamanda Cumartesi günleri 08:30’da çocuklar için etkinlik yapıldığını da ekleyelim. Çarşamba günü bu etkinliğe katılmak için rezervasyon yaptırmanız gerektiğini de unutmayın.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi

Çölde vaha desek doğru mu olur bilmiyoruz ama buraya gelip gezerken benzer şeyleri düşünme ihtimaliniz çok yüksek. Şöyle düşünün, Ataşehir’in ortasında gökdelenler ve otobanın ortasında ufacık bir doğal güzellik burası.

Şehrin göbeğinde bitkileri tanımak, bazı kanatlı hayvanları görmek ve minik bir doğa gezisi yapmak için harika bir yer. Belki de çoktan her gün önünden geçip de fark etmemiş bile olabilirsiniz. Çünkü otobandan devam ederken neredeyse fark edilmesi imkansız bir arada kalıyor yeri. Bununla birlikte özellikle çocuklu aileler için mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer olduğunu da ekleyelim.

Üsküdar

Kız Kulesi

Üsküdar ve Salacak sahilinde sadece yürümek bile son derece keyifli. Bir de bunun üzerine Kız Kulesi manzarasını da ekleyince durum hepten olay budur kıvamına geliyor.

Kız Kulesi’ni sadece kıyıdan görmek ile yetinmeyeceksiniz muhtemelen. O zaman bizzat kuleye tekne ile de giderek gezme şansınız olduğunu da unutmayın!

Büyük Çamlıca Tepesi

İstanbul Gezilecek Yerler yazımızın en yüksek noktasına geldik. Büyük Çamlıca Tepesi’nden İstanbul’u seyrederken manzara gerçekten de büyüleyici oluyor. Buraya geldiğinizde tesislerde yemek de yiyebilirsiniz. Ancak yemekten ziyade asıl olarak hatıra fotoğrafları çekmek gibisi yok burada. Düşünsenize, arkanızda İstanbul varken o anı ölümsüzleştirmek…

Anadolu Hisarı ve Çengelköy

Özellikle İstanbul’da hafta sonu kahvaltıya nereye gitsek diye düşünüyorsanız aradığın yeri buldunuz. Kahvaltı ile de bırakmayıp, diğer yere gidip gezmeye ve yeme içmeye devam edebilirsiniz.

Özellikle Çengelköy’de yer alan Çikolata Kahve İstanbul isimli kafenin sıcak çikolatasını tatmanızı öneriyoruz!

Kanlıca

Kanlıca’ya sabah saatlerinde gitmek lazım. Vapur iskelesi ve etrafında kahvaltı yapmak, vapurlara binip gezmeye devam etmek en güzel aktivitelerden biri. Gitmişken pudra şekerli Kanlıca yoğurdunu tatmanız gerektiğini de unutmayın.

Kanlıca’dan tam karşıdaki Bebek’e de ufak motorlar ile geçilebildiği aklınızda bulunsun. Böylece gezinize Bebek’te devam edebilirsiniz.

Mihribat Korusu

Burası da Kanlıca’da aslında. Ancak Kanlıca sırtlarında bulunuyor. Eğer Kanlıca’ya gitmeye karar verdiyseniz buraya da çıkmanızı öneririz. Hem yukarıdan manzara harika, hem de yemek alternatifiniz var. Aynı zamanda piknik de yapabilirsiniz.

Poyrazköy ve Anadolu Feneri

İstanbul Gezilecek Yerler yazımızın bizce en özel yerlerinden birisi burası. Çünkü manzara harika, ortam sakin ve bir ayağınız İstanbul Boğazı içinde, bir ayağınız ise Karadeniz’de. Burası İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e açıldığı noktada olduğu için bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

Özellikle buraya kadar gelmişken Anadolu Feneri tarafına da geçmek iyi fikir olacaktır. Nefis Karadeniz manzarası eşliğinde boğaz çıkışındaki feneri gezmek ve fotoğraf çekmek harika bir aktivite olacaktır.

Altunizade

Hababam Sınıfı Müzesi

Hababam Sınıfı’nı kim unutabilir ki? 80-90’larda doğduysanız zaten bu filmlerle büyümüşsünüz demektir. Biz gezerken filmden çoğu sahneyi hatırlarken bulduk kendimizi. Bu nedenle yüzünüzde bir tebessüm ile gezeceğinize eminiz.

Altunizade’de bulunan Hababam Sınıfı Müzesi giriş ücreti 5 TL. Arabanız yok ise metrobüs ile gelip Altunizade durağında inip 10 dakika yürüyerek de ulaşmanız mümkün. Metrobüsten çıkınca hemen yanında bulunan metro çıkışına 7 nolu çıkıştan çıkmanız gerektiğini unutmayın.

Beykoz

Otağtepe Korusu

İstanbul’daki en iyi manzaralardan biri burada desek asla abartmış olmayız! Günün her saatinde manzara harika ancak özellikle gün batımına renklerin güzelliği büyüleyici.

Burayı gezmek ve manzaranın tadını çıkartmak için 1-2 saat kadar vakte ihtiyacınız olacak. Sonrasında ise Kanlıca, Çengelköy ya da Kuzguncuk’a devam edebilirsiniz.

Beykoz Korusu

Şehrin kalabalığı ve gürültüsünden kaçıp kurtulmak ve doğa ile iç içe harika bir gün geçirmek için en ideal yerlerden. Bildiğiniz gibi zaten Beykoz konum itibariyle İstanbul’u kuzeyinde boğazda olması ile özel bir yer. Bunula birlikte bir de Beykoz Korusu’nun bu kadar bakımlı ve güzel olması işin tuzu biberi haline geliyor.

İster yürüyüş yapmak, ister bisikletle gezmek için buraya gelebilirsiniz. Özellikle tertemiz havasını ilk girişte direkt hissedeceğinize eminiz. Hele de özellikle sonbaharda korunun üstlerine doğru çıkarsanız bizim gibi dağ çileği bulma şansınız da var. Açıkçası tatlı bir keşifti!

Otopark ücretsiz. Yer sıkıntısı pek yok desek doğru olur. İçeride belediyenin tesisi ve Dilruba Kır Gazinosu bulunuyor. Özellikle tepelere doğru çıktıkça sizi nefis bir boğaz manzarası beklediğini de ekleyelim.

Anadolu Kavağı

İstanbul’da sen sevdiğimiz yerler listesi yapsak ilk 5’e rahatlıkla girer. Çünkü hem bir köy havası var, hem boğaza sıfır, hem de lezzetli balıklar var! Zaten burası ufak bir balıkçı kasabası aslında.

Anadolu Kavağı’na gitmişken tepeye doğru tırmanıp Yoros Kalesi’ni de ziyaret etmenizi öneriyoruz. Kaleden geriye çoğunlukla yıkıntılar kalsa da, en üste çıktığınızda manzara tek kelimeyle harika! Burada uzun bir süre fotoğraf ve manzara seyretme molası vereceğinize eminiz.

Bostancı – Erenköy – Göztepe

Kazım Karabekir Paşa Müzesi

Erenköy’de, bir zamanlar Kazım Karabekir Paşa’nın ikamet ettiği ev burası. Artık müze haline getirilmiş durumda. Hemen ekleyelim, müzenin ziyarete açık olduğu günler Salı, Perşembe ve Cumartesi. Bununla birlikte 10 – 16:30 arasında ziyarete açık olduğunu da söylemek gerekiyor. Aynı zamanda müzeye giriş de ücretsiz.

Bir zamanlar kullanılan eşyaları görmek, evi gezmek, İstiklal Harbi gibi tarihi olayların izlerini takip etmek heyecan verici ve bilgilendirici. Paşanın 1930’lu yıllarda kendisinin, sonra da bir müddet çocuklarının ikamet ettiği bir konak burası. Tarihte yolculuk yapmak için mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.

İstanbul Oyuncak Müzesi

İstanbul Anadolu Yakası tarafı için ilk sırada Oyuncan Müzesi var. Yetişkinler için çocukluğunuza dönme şansı iken, çocuklar için de büyüleyici bir gezi oluyor burayı görmek. Bununla birlikte oyuncukların detayları o kadar güzel ki, yakından uzun uzun seyretmek isteyeceğinize eminiz.

Oyuncak Müzesi Göztepe’de bulunuyor. Buraya gitmişken Bağdar Caddesi’ne de inip orada da gezmenizi öneririz.

IMOGA İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi

Acıbadem ile Göztepe arasında, Çamlıca eteklerinde bulunuyor. Bildiğimiz kadarı ile baskı ve gravür konusunda Türkiye’deki tek müze burası. Binanın giriş ve altındaki iki katı sergi alanı olarak kullanıyor. Prof. Dr. Süleyman Salim Tekcan, bu müzeyi Türkiye’ye kazandırarak kuşaklar boyunca sanat severlere harika bir miras bırakmış.

Bunun yanında, yıl boyunca farklı sergilerin de yapıldığı müzede biz gittiğimizde Nurettin Kazankaya’nın resim sergisi devam ediyordu ve hayran kalarak gezdik. Ancak tabii siz hangi sergiye denk gelirsiniz o kısmı işin şans tarafı. Ya da müzenin web sitesinden sergileri takip ederek bilerek bir sergiye de gidebilirsiniz.

Değerli sanatçılarımızın ender eserlerinin sergilendiği bu müzeye mutlaka birkaç saatinizi ayırmanızı öneriyoruz.

Caddebostan Sahili

Bağdat Caddesi ile birlikte Anadolu Yakası için harika bir gezi mekanı. Deniz ve adalar manzarası, uzun yürüyüş yolu, çimenler ve kumsalda oturma şansı ile başlı başına bir gezi yeri. Günün her saati güzel olan bu sahile inerken kahvelerini alın ve keyfinize bakın!

Bağdat Caddesi

İstanbul Anadolu Yakası için alışverişin en önemli noktası şüphesiz ki burası. Çoğu markanın mağazası var ve mağazalar da son derece büyük. Gidip de aradığınız bir şeyi bulamama ihtimaliniz çok düşük.

Aynı zamanda Bağdar Caddesi’nde alışveriş yapmasanız bile gezmek, kafelerde oturmak da keyifli. Aynı zamanda Caddebostan Sahili’ne de son derece yakın olduğu için oradan gezinize devam edebilirsiniz.

Pendik

Doğa Bilimi Müzesi

Pendik’te yer alan Doğa Bilimi Müzesi onlarca hayvan bulunuyor. Ancak canlı değiller. Darıca Hayvanat Bahçesi’ndeki kendi eceliyle ölen hayvanların, bizzat veteriner Ahmet Hamza’nın tahnit etmesi neticesinde meydana gelmiş bir müze. Her ne kadar acaba bu hayvanların başına bir şey gelmiş midir diye şüphe etseniz de, Ahmet Hamza Bey’in tam bir hayvan sever olduğunu bilmek içimizi ferahlatıyor.

Buraya özellikle çocuklarınız ile giderseniz bol bol soru ile karşılaşmaya hazır olun deriz. Çünkü hayvanlar o kadar canlıymış gibi görünüyor ve çeşit çok ki, çocukların son derece ilgisini çekeceği kesin. Giriş ücreti ise 15 TL.

Avrupa Yakası

Karaköy, Tophane ve Beyoğlu

İstanbul Gezilecek Yerler listemizde güzel bir kültür gezisi yapmak istiyorsanız burayı kesinlikle tavsiye ediyoruz. Neden mi?

Çünkü gezebileceğiniz önemli sanat eserlerinin sergilendiği, mimari yapılarının görülmesi gereken yerler olduğu mekanlar var. Özellikle keşfetmeyi, sanatı ve fotoğraf çekmeyi seven biriyseniz tercih sebepleri şöyle.

Salt Galata

Bankalar Caddesi üzerinde yer alan Salt Galata, binasının mimari yapısı ile İstanbul’daki eşsiz yerlerden biri. Osmanlı Bankası’nın eski binası olan Salt Galata’nın mimarisi direkt ilk dikkat çeken özelliği. Kütüphanesi, para kasalarının olduğu müze bölümü ile gezmesi son derece keyifli ve enteresan bir yer.

Aynı zamanda binada gezerken fotoğraf çekmek de keyifli. Mimari o kadar güzel ki, burada çekilen fotoğraf çoğu yere göre daha farklı görüntü sağlıyor.

İstanbul Modern

Karaköy’den Tophane’ye doğru giderken yolun sağında yer alıyor. Sürekli değişen sergiler ile sanata ilgili duyanlar için tam bir hazine. Sergi alanını gezerken aynı zamanda fotoğraf da çekebiliyorsunuz.

Galata Kulesi

“Dün sana bir tepeden baktım İstanbul” cümlesini hemen hemen kurabileceğiniz heyecanlı bir nokta burası. Karaköy’e gelmişke Galata Kulesi’ne çıkmamak olmaz. İstanbul’un tarihi yarımada bölgesinin tamamı ile Kız Kulesi’ni seyredebileceğiniz olmaz olmaz bir mekan.

Galata Mevlevihanesi Müzesi

Bu bölgedeki gezinize katmanızı tavsiye edeceğimiz son yer de burası. Pazar günü yapılan semazen gösterisini izleyip farklı bir ruh haline girmek değişik bir deneyim olacaktır.

Miniatürk

İstanbul Gezilecek Yerler listemizde özellikle çocukları olan biriyseniz Miniatürk’e mutlaka çocuklarınızı götürmelisiniz. Önemli yerler ve tarihi eserleri bire bir minicik bir hale görüp gerçek hallerine ilgi ve meraklarının artmasını sağlarsınız böylece.

Eserleri gezerken işin altında ne kadar büyük bir emek olduğunu hayret ve hayranlıkla gezeceksiniz eminiz ki. Sadece İstanbul’daki eserler ve yerler değil, diğer önemli görülmesi gereken yerlerdekiler de burada bulunuyor. Örneğin Safranbolu Evleri gibi…

Rahmi M. Koç Müzesi

Geçmişten günümüze sizi tarihte yolculuğa çıkartan fantastik bir müze! Gezerken o kadar şaşırdık ve beğendik ki, burayı hazırlayan ve bu hale getirenlere kocaman bir alkış gönderiyoruz buradan!

Sanayi temalı bir müze olduğu için teknoloji, motor ve otomotiv sektörünün dünden bugüne nasıl geliştiğini, denizcilik alanındaki sanayi gelişmelerini bizzat makine ve taşıtları gezerek kendi gözleriniz ile görüyorsunuz. Açıkçası paha biçilmez derecede önemli ürünlerin sergilendiği bu müzeyi gezmeden bu bölgedeki turunuzu bitirmemelisiniz. Miniatürk ile aynı gün gezmek iyi bir fikir de olabilir, zira çok yakınlar.

Karaköy’deki Kafeler

Bu gezinizde de mola vermek için gideceğiniz mekanların bulunduğu yer burası. Karabatak Karaköy’ün bulunduğu sokak ve diğer kafeler mola için bu bölgedeki en güzel alternatifler.

Sultanahmet, Beyazıt ve Eminönü

Kapalıçarşı

İstanbul Gezilecek Yerler listemizi hazırlarken gezmek haricinde bir de işin alışveriş kısmı var diye düşündük. Alışverişi keyfi yaparken bir yandan da gezmek ve keşfetmek için en ideal yer tabii ki Kapalıçarşı.

İçerisi ayrı bir dünya. Muhtemelen siz de gezerken kaybolacaksınız ama burada kaybolmak da zevkli. Rengarenk dükkanlar, çeşit çeşit ürünler ile görülmesi gereken yerlerden.

Mısır Çarşısı

Kapalıçarşı’ya Beyazıt tarafından girip yokuş aşağı Mahmutpaşa’dan Eminönü’ye inip ya da direkt Eminönü meydanından ulaşabileceğiniz tarihi bir çarşı. Kapalıçarşı kadar büyük ve görkemli olmasa da dükkanları ve mmarisi ile görmeniz gereken bir yer. Ayrıca Mısır Çarşısı içindeki Pandeli Restoran, İstanbul’daki en iyi restoranlardan biri. Osmanlı yemeklerini mrak ediyorsanız denemelisiniz. Çıkışta da Kuru Kahveci Mehmet Efendi’nin ilk şubesi Türk kahvesi almak için sizleri bekliyor olacak.

Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı ve Topkapı Sarayı

Sultanahmet’te keşfedecek o kadar fazla tarihi yer var ki. Nereden başlasak bilemedik. Zaten meydana geldiğinizde acaba önce hangisine gitsek diye kesin bir duraksama yaşayacaksınız. Peki bu bölgeyi nasıl gezmek lazım?

Tavsiyemiz buradaki tüm yerleri gezmek istiyorsanız 1 tam gün ayırmanız olacaktır. Çünkü bir yere ortalama 1,5 saat ayırsanız zaten 6-7 saatiniz buraları gezmekle geçecek. Yemek molası vs. derken gün geçti gitti bile…

Sultanahmet Meydanı ve Tarihi Yerler

Ayasofya, Sultanahmet Camii, Aya İrini ve Yerebatan Sarnıcı birbirine çok yakın konumdaki tarihi eserler. İnsanlar genelde ilk üçünü gezip Aya İrini’yi pas geçiyorlar. Dışarıdan binanın görüntüsü çok ilgi çekici olmasa da, o kadar güzel bir iç yapısı var ki… Biz ilk girdiğimizde “vay be!” dedik direkt. Özellikle Ayasofya ile Yerebatan Sarnıcı’na girişte biraz kuyruk beklemek zorunda olacağınızı da unutmayın. Bu nedenle buraları sabah gezip daha az kalabalıkken görün deriz.

Özellikle bu bölgeye geldiğinizde yanınızda kesinlikle fotoğraf makinesi ya da iyi fotoğraf çeken cep telefonu bulunmalı bizce. Tarihe tanıklık ederken, bu anları ölümsüzleştirmek şart!

Buradaki tarihi eserleri gezerken Sultanahmet Meydanı içindeki Dikili Taş’ı da görmeyi unutmayın. Tüm bu bölgeyi gezince buraya neden tarihi yarımada dendiğini tam olarak anlayacaksınız diye düşünüyoruz.

Ve son olarak Topkapı Sarayı ile İslam Eserleri Müzesi’ni de gezerek bu bölgedeki gezinizi tamamlamış oluyorsunuz. Eserleri görünce, mesela kaşıkçı elmasını, dünya gözüyle bunları da gördük deme ihtimaliniz yüksek…

Beyazıt

İstanbul’da tarih kokan bir yer daha… Beyazıt meydanı, Kapalıçarşı (birkaç girişinden birisi burada), Süleymaniye Camii ve tarihi Vefa Bozacısı burada yer alıyor. Ayrıca İstanbul Üniversitesi sınırları içindeki tarihi yangın gözlem kulesini de atlamayalım.

Süleymaniye Camii

Öncelikle Süleymaniye Camii’ni gezmelisiniz. Mimar Sinan’ın ne kadar büyük bir mimar olduğunu, zekasını ve becerisini en güzel gösteren örneklerden biri. Caminin içine girdiğinizde sesin yankılanması, binanın görkemi insana saygı ve hayranlık hissi uyandırıyor. Ayrıca Süleymaniye Camii’nin bahçesinde Hürrem Sultan’ın kabrinin olduğunu da şimdiden söyleyelim. Ziyaret ederken atlamazsınız böylece.

Bu bölgeye gelmişken Vefa Bozacısı’nda bir boza molası vermeden de olmaz. Gezinin doğasına aykırı biliyorsunuz… Yaşasın yemek içmek.

Çemberlitaş

Nuruosmaniye Camii

Nuruosmaniye Camii ile Beyazıt Meydanı’na oldukça yakın. Yürüyerek 10 dakika ulaşabiliyorsunuz. 174 adet penceresi ile aldığı ışık miktarı bakımından gerçekten de bir nur iner bu caminin içine. Bu nedenle iç kısımda gezerken bu ışığı mutlaka hissedersiniz.

Aynı zamanda Nuruosmaniye Camii bir külliyedir. Çünkü caminin avlusunda imaret, medrese, onların tam karşısında hünkar mahfili, kütüphane, türbe, sebil, çeşme ve çevresinde de dükkanlar bulunur. Bir diğer farklı özelliği ise barok tarzını yansıtmasıdır. Büyük bir keyifle gezeceğinize eminiz.

Nişantaşı

Şık, zarif ve şıkır şıkır bir yer… Mağazalar, sokaklar, insanlar ve mekanın ruhu olarak farklı bir yer burası. Özellikle şehir merkezindeki alışveriş ve mekan odaklı bir gezi merakınız varsa Nişantaşı’na mutlaka gitmeniz gerekiyor. En lüks markalar, lezzetli yemekler ve gösterişli bir İstanbul tam olarak burada bulunuyor!

Beşiktaş

İstanbul Gezilecek Yerler yazımızda en önemli yerlerden birine geldi sıra. Neden mi? Çünkü burada ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı bulunuyor.

Dolmabahçe Sarayı

İster İstanbul’da yaşayın, ister başka bir yerde burayı ziyaret etmeden İstanbul’da başka bir yeri gezmemelisiniz. O kadar önemli bir yer! Ülkemizin bağımsız ve modern bir ülke haline getirilmesi, savaşlar, inkılaplar, nice emek ve nice zor günler… Hayatını ülkemiz adayan Mustafa Kemal Atatürk’ün son günlerini de geçirdiği Dolmabahçe Sarayı’nı gezerken duygulanmamak elde değil. Ruhu şad olsun.

Deniz Müzesi

İstanbul’daki en enteresan müzelerden biri. Çünkü burada dev saltanat kayıkları, ilk deniz altında kullanılan malzemeler ve gemiler sergileniyor. Bazı kayık ve gemiler o kadar büyük ve iyi korunmuş ki, etraflarında dolaşabilmek için onlarca adım atmanız gerekli.

Türkler ve denizcilik temalı bu müzede denizcilik tarihimize tanıklık edeceksiniz. Özellikle Türk denizcilik tarihinin önemli isimlerinin büstlerinin olduğu kısım ile Atatürk’ün Savarona Yatı’na ait filikanın da sergilendiğini beklirtelim.

Yıldız Parkı

İstanbul ve Beşiktaş için şehrin beton bölümlerinden kaçış noktası. Aynı zamanda buraya gittiğinizde o kadar çok gelin ve damat göreceksiniz ki, bölgede yeşilden sonra en çok görünen renk beyaz desek yanlış olmaz.

Yıldız Parkı nefes almak, İstanbul’un tadını biraz da güzel bir havada doğal ortamda geçirmek için harika bir yer. İçeride belediyenin tesisinde yemek yiyebilir ya da kendiniz piknik yapabilirsiniz.

Ortaköy

Ortaköy, İstanbul’un en meşhur manzaralarından birie sahip simge bir nokta. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Ortaköy Camii manzarası artık klasikleşmiş bir kompozisyon. Hatıra fotoğrafı için uygun açıyı yakaladığınızda artık işin gerisi sizde. Geziyi kumpir ya da waffle ile tamamlarsanız bizce Bebek’e kadar da yürüyün çünkü anca yakarsınız aldığınız kaloriyi… Ciddiyiz!

Şişli

Harbiye Askeri Müzesi

Harbiye’de yer alan ve 8.000’den fazla esere ev sahipliği yapan bu müze, dünyadaki en büyük askeri müzelerden biri. Daha içeri girmeden, bulunduğu binanın mimari görkemi ve güzelliği ilk olarak dikkat çekiyor. Çocuklar için giriş ücretsiz, yetişkinler için ise oldukça cüzi.

Dev bir müze olduğu için hakkını vererek gezmek için bizce 3 saate yakın vakit ayırmanız gerekiyor. Müzenin binası 1841 yılında Osman Devleti zamanında yapılmış. İlk olarak Kara Harp Okulu olarak hizmet vermiş. Daha sonra Kara Harp Okulu’nun Ankara’da kurulması ile binanın bu amaca hizmet etmesi son bulmuş. Son olarak 19 yıl süren restorasyon çalışmaları akabinde bina şu an ki halini alıp müze haline geitirlmiş.

Son olarak saat 15 ve 16 arasında mehteran gösterilerinin yapıldığını da belirtelim. Gezinizi buna göre de planlayabilirsiniz.

Fatih

Balat

Balat için öncelikle şunu diyelim: Sokaklarında sağa sola bakıp fotoğraf çekmekten vakit nasıl geçti anlamayacağınız garanti! Sokaklar ve evler o kadar güzel ki, bir de bunlara sürekli açılan yeni mekanlar eklenince tam bir turistik merkez haline geliyor. Balat’a gitmişken biraz tepelere tırmanıp hem İstanbul’u bir de oradan seyredin, hem de tarihi yerleri keşfedin.

Balat’ın hep fotoğraflara konu olmuş o rengarenk evleri nerede diye soracak olursanız da Kiremit Caddesi Tarihi Evleri diye aratmanız yeterli.

Eyüp

Eyüp Sultan Camii ve Pierre Loti

İstanbul’da maneviyatı en yüksek yerlerden biri de hiç kuşku yok ki Eyüp Sultan Camii. 1458 yılında inşa edilen cami, 1453’te İstanbul’un fethinden sonra inşa edilen ilk cami olma özelliğine de sahip.

Aslında bu bölgeyi komple gezmek nerden baksanız yarım gününüzü alacaktır. Ebu Eyyub El Ensari Camii ve türbesi ile devam edip, iç içe geçmiş çok sayıda türbe de ziyaret edilebilir.

Aynı zamanda buraya gelmişken günün yorgunluğunu güzel bir manzara eşliğinde Pierre Loti’de atmak da güzel fikir olacaktır. Tüm Haliç ayaklarınızın altında desek yanlış olmaz. Yorgunluk çayının en güzel gittiği yerlerden hiç şüphesiz ki…

Sarıyer

Sarıyer’in merkezinden ziyade, Sarıyer’e bağlı yerlerde çok farklı yerler var. Ormanlar, plajlar ve tarihi yerler ile Sarıyer’de özellikle bir tatil yeri havası olduğu kesin.

Kilyos

İstanbul Gezilecek Yerler listemizin en uzak noktasına geldi sıra. Buraya gidip ne yapılabilir diye düşünüyor olabilirsiniz. Sıcak bir yaz günü plajlarda tüm gün minik bir deniz tatili yapmak kesinlikle iyi gelecektir. Çok sayıda plaj bulunması avantajı bir yana, aynı zamanda bu plajların çok uzun ve geniş olması da avantaj. Tabii dalgalı günlerde Karadeniz’de dikkatli olmanız gerektiğini unutmayın.

Portatif sandalye ve masanız varsa kumsalda keyif yapmak harika bir fikir. Hem şehrin kalabalığından uzak, hem de baş başa kalabileceğiniz upuzun kumsallar sizi bekliyor.

Atatürk Arboretumu

İstanbul Gezilecek Yerler listemizin en güzel yerlerden biri desek yanlış olmaz. Özellikle doğal ortamları ve fotoğraf çekmeyi sevenlere seslenelim. Bu tip aktiviteleri de yapacak yer arayan biriyseniz Atatürk Arboretumu’na mutlaka gitmelisiniz.

Dört mevsim güzel olan bu yer, özellikle sonbahar ve ilkbaharda görülmesi gerekiyor. Rengarenk bir hal alarak görsel şölen oluşturuyor. Sonra gelsin güzel hatıra fotoğrafları…

Belgrad Ormanı

Atatürk Arboretumu ile yan yana desek yanlış olmaz. Belgrad Ormanı, piknik ve yürüyüş için harika bir seçim! Ya da sadece mis gibi orman havası almak için bile gidebilirsiniz.

Orman içindeki göl etrafında yürüyüş yapmak yaklaşık 1 saat sürüyor. Güzel bir parkur. Aynı zamanda göl manzaralı yerlerde oturup manzaranın tadını çıkarmak da “iyi ki gelmişiz” dedirtecektir size.

Atatürk Kent Ormanı

Uzun yıllardır atıl durumdaydı. 2020 yılında bakıma alınarak ziyarete açıldı ve İstanbul’da yaşayanlar için nefes alma yeri oldu! Burası ufak bir yer değil. Gezilecek bir sürü alan bulunuyor. Çok güzel yürüyüş parkurları olduğu için burada saatlerini geçirebilirsiniz. Ayrıca metro ile ulaşım çok kolay. Hacıosman durağında inip girişi ücretsiz olan bu yere girebilirsiniz.

Baltalimanı Japon Bahçesi

Kendinizi İstanbul içinde başka bir dünyada gibi hissedeceğiniz bir yer burası. Dört mevsim gezmek çok keyifli. Ancak asıl olarak ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görmeniz lazım. Özellikle Nisan ayında sakura ağaçları, Kasım ayında da Anadolu sığla ağaçları iyi ki buraya geldik dedirtecek kadar güzeller!

Rumeli Hisarı

Rumeli Hisarı’nı komple keşfetmek biraz efor gerektirse de üst kısımlarına kadar çıkabilirseniz harika boğaz manzarası var. Tabii bu manzara ne demek? Güzel hatıra fotoğrafları demek. Durumu anladınız sanırız… Aynı zamanda buraya geldiğinizde boğazda yürüyerek Bebek’e gidip orada da gezebilirsiniz. Ayrıca Rumeli Hisarı’nda çok güzel kahvaltı mekanları olduğunu da söyleyelim.

Garipçe ve Rumeli Feneri

İstanbul Boğazı ile Karadeniz’in birleştiği yerde, tam boğaz çıkışında yer alan bu iki güzel yer İstanbul’un özel yerlerinden. Garipçe, henüz bozulmamış güzel bir köy. Ufak bir köy olsa da, denize sıfır olması ve köyün içi ile deniz kıyısındaki mekanlarda kahvaltı yapmak iyi fikir.

Rumeli Feneri ise, Karadeniz’i tam boğaz çıkışından gören manzarası ile kendinizi İstanbul’dan uzaklaşmış gibi hissedeceğiniz bir yer.

Özellikle Rumeli Feneri minik bir Karadeniz köyü havası ile insanı tatile çıkmış gibi hissettirmesi ile keyifli bir mekan. Ayrıca buraya gittiğinizde güzel mezeleri ve balıkları ile Barınak Restoran’da güzel manzara eşliğinde yemek yiyebilirsiniz.

Emirgan Korusu

Emirgan Korusu, zaten bulunduğu yer itibariyle boğazın en güzel yerlerinden biri. Özellikle de Mayıs ayında laleler açtığında buraya gitmek insanı mutlu ediyor. Rengarenk çiçeklerin içinde dolaşmak, sonra da koru içinde ya da Emirgan sahilinde yürüyüş yapmak çok keyifli. Özellikle de ılık bir bahar gününde hava da güzelse…

Eyüp

Göktürk Göleti Tabiat Parkı

İstanbul Gezilecek Yerler listemizde İstanbul’da gezilecek doğal yerlerden devam edelim. Göktürk Göleti, şehrin tam ortasında ve ulaşımı oldukça kolay. Örneğin Başakşehir’den burası 15 dakika sürüyor.

Giriş ücreti 20 TL. Piknik, sabit mangal alanı, tuvalet ve musluk olan yerler var. Mangal için malzemelerinizi alıp buraya gelirseniz alt yapı hazır yani. Ayrıca kendinizi doğanın içine bırakıp uzun doğa yürüyüşleri de yapabilirsiniz.

Çatalca

İstanbul’un özellikle doğal ortamlardan hoşlananlar için harika yerler sunduğu başka bir yere geldi sıra: Çatalca. İstanbul Gezilecek Yerler listemizin doğal mekanlar bakımından güzel yerlerinden. Özellikle İstanbul’da kamp alanları ve İstanbul’da gezilecek doğal mekanlar arıyorsanız aklınızda bulunsun.

Çilingoz Tabiat Parkı

Mavi ile yeşilin birleştiği yer diye burayı tanımlamak gerekiyor. Arka tarafınız orman, önünüz deniz. İster kamp yapın, ister ormanda doğa yürüyüşü yapın… Ya da sahilde piknik, mangal da olur! Burada doğa ile iç içe yapılacak onlarda aktivite var. Orman içinde yürürken derelerin güzelliğinde kendinizi doğayı dinlerken bulacağınıza eminiz.

Giriş ücreti 33 TL. Genelde kalabalık oluyor. Ancak bölge büyük olduğu için biraz orman içlerine doğru girdiğinizde doğa ile baş başa kalıyorsunuz. Eğer çadırınızı kurup hafta sonunu burada geçirmek isterseniz giriş ücreti dahil 140 TL ödüyorsunuz. İstanbul’da kamp yapılacak yerler, İstanbul’u yakın doğal yerler ya da İstanbul’a yakın gezilecek yerler arıyorsanız burayı ilk sıraya alın deriz.

Yalıköy

Çatalca’nın kuzeyinde Karadeniz kıyısında kelimenin tam anlamıyla kafa dinlemelik bir yer burası. İstanbul’da kamp yapılacak yerler arıyorsanız, Yalıköy’ün uçsuz bucaksız kumsallarında kamp için çok sayıda yer olduğunu belirtelim.

Karadeniz’in dalga seslerinin rüzgarla birlikte burada duyabileceğiniz nadir seslerden olması insana huzur veriyor. Kumsalda her ne kadar tamamen kum olan yerler olsa da, ufak taşlık alanların da olduğunu ekleyelim.

Yalıköy’de sadece kamp değil, etraftaki pansiyonlarda da konaklama yapma şansınız var. İstanbul’da olup da bir balıkçı köyünde konaklamak sanki tatile çıkmış havası uyandırıyor insanda. Şehirden uzaklaşıp bir hava değişikliği yaşamak istiyorsanız, rotanızı buralara çevirmenizi öneririz.

Evcik Plajı

Evet biliyoruz uzak, ulaşım zor, yol pek iyi değil… Ancak kumun açık sarı rengi ve denizinin güzelliği ile emin olun ki bu çabaya fazlasıyla değecek!

İncecik kumlardan oluşan çok uzun bir plaj, arkada ormanlık alan ve masmavi deniz düşünün. İstanbul’da böyle güzel yer az bulunduğu için son derece kıymetli. Plajda herhangi bir tesis bulunmuyor. Hal böyle olunca tuvalet, giyinme kabini, kafe vs. de bulunmamakta. Bu tip şeyleri arıyorsanız en yakında bulunan köye 10 dakikalık yolculuk yapmanız gerekiyor.

Özellikle İstanbul’da kamp yapılacak yerler arıyorsanız burasının son derece ideal olduğunu söyleyelim. Kamp çadırınızı kurup, kumsalda ateşinizi yakın, bir yandan günün bitmesini izlerken, bir yandan da yıldızların doğuşunu seyredin…

Ormanlı Plajı

Çatalca’nın diğer güzel plajı burası. Kamp, piknik ve deniz keyfi için tercih edebileceğiniz Ormanlı Plajı’nda hemen arkada birkaç ufak kafe bulunuyor. Buradan yiyecek içecek ve tuvalet ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Ancak diğer plajlardaki gibi profesyonel bir beach işletmesi beklemeyin (belki de bakir kalması daha iyidir).

Karadeniz’deki tüm plajlar gibi denize girerken dikkatli olunması gerektiğini de mutlaka söylemek istiyoruz. Özellikle de rüzgarlı ve dalgalı günlerde fazla açılmak telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir, aman dikkat. Bu cümleleri de maalesef gözümüzün önünde bir vakıa yaşandığı için yazmak istedik. Buraya özgü bir şey değil, Karadeniz bazen riskli oluyor malum…

İstanbul Otelleri

Şehirde yüzlerce harika otel bulunuyor. Hafta sonu kaçamağı, romantik bir gezi ya da dışarıdan gelip şehri gezecekseniz farklı yerlerde her bütçeye göre imkanlar mevcut.

En iyi otellerden uygun fiyata rezervasyon yaptırmak için tıklayın.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İstanbul’da Sevgiliyle Gezilecek Yerler

Sevgiliniz ile gezmek için önerilerimizi keşfetmek için tıklayın.

İstanbul’daki En Lezzetli Yemekler

İstanbul’daki nefis yemekleri keşfettiğimiz yazımız için tıklayın.

Böylece İstanbul Gezilecek Yerler yazımızın sonuna geldik. Yazıda anlattığımız yerlerden mutlaka size uygun bir yerler çıkacaktır diye düşünüyoruz. Şimdiden iyi eğlenceler dileriz.